Sosyal Medya Detoksu Ruh Sağlığım İçin Gerekli Mi?

Son yıllarda sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkileri, özellikle gençler ve genç yetişkinler arasında sosyal medya kullanımının hızla yaygınlaşmasıyla, çok önemli bir araştırma alanı haline geldi. Maalesef haberler pek iyi değil: araştırmalar, sosyal medya kullanımının anksiyete, depresyon ve düşük özgüven gibi çeşitli ruhsal sorunlarla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Yamini ve Pujar (2022)'nin çalışması, artan sosyal medya kullanımının kötü uyku düzeni, çevrimiçi taciz ve kişilerarası ilişkilerde olumsuz etkiler gibi sonuçlarla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Li (2024) ise, Amerika'daki genç yetişkinler arasında sosyal medya kullanımının depresyon oranlarını artırdığına dikkat çekiyor. Bu durum, insanları bir araya getirmek için tasarlanan sosyal medya platformlarının, ironik bir şekilde, ruh sağlığı sorunlarına da katkıda bulunabileceğini gösteriyor. 

Hou ve arkadaşları (2019), sosyal medya bağımlılığının özgüveni düşürerek ruh sağlığını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Bu durum, sosyal medyanın bireylerde kötü bir ruh sağlığı döngüsüne yol açabileceğini düşündürüyor. Benzer şekilde, Rustamov (2023), sosyal medya bağımlılığının artmasının ruhsal iyi oluş düzeylerini düşürdüğünü ve bu platformlara aşırı maruz kalmanın psikolojik yük getirdiğini ortaya koyuyor.

Konunun sadece geçirilen süre ile ilgili olmadığını tahmin edebiliyorsunuzdur. Sosyal medyada tükettiğimiz içerikler de ruh sağlığımız üzerinde etkili. Yu (2024), kendine zarar verme gibi olumsuz içeriklere maruz kalmanın duygusal sıkıntıyı artırabileceğini ve bu düşünceleri tetikleyebileceğini belirtiyor. Benzer şekilde, Burke ve arkadaşları (2021), COVID-19 pandemisi sırasında artan sosyal medya kullanımının, özellikle kaygı ve depresyon düzeylerini yükselttiğini ifade ediyor. Bu demek oluyor ki sadece olumsuz içeriklere maruz kalmamıza gerek yok. Sosyal medya, herkesin mutlu ve başarılı olduğu anların paylaşıldığı, gerçeğin yalnızca süslenmiş bir kısmına tanıklık ettiğimiz bir dünya. Bunu biliyor olsak bile herkesin sürekli en iyisini gösterdiği içeriklere maruz kalıyorken bunu unutmamız çok kolay olabiliyor. Bu noktada da kendimizi bir kıyas içerisinde bulup yetersizlik hisleriyle boğuşmamız çok normal.

Önemli bir diğer başlık ise siber zorbalık. Lee ve arkadaşları (2023), siber mağduriyet yaşayan bireylerin öfke, çaresizlik ve yalnızlık hissettiğini, bu duyguların ise depresyon ve anksiyeteyle ilişkili olduğunu bildiriyor. Escobar-Viera ve arkadaşları (2018) de, özellikle savunmasız gruplarda sosyal medya kullanım sıklığının genellikle olumsuz ruh sağlığı sonuçlarıyla bağlantılı olduğunu belirtiyor.

Pandemi hayatımızın birçok alanında etki gösterdi. Sosyal medya kullanımımız da bunlardan biri; COVID-19 pandemisi, sosyal medya ve ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi daha da karmaşık hale getirdi. Winter ve Lavis (2021), pandemi döneminde bazı gençlerin değişen sosyal çevreleri nedeniyle ruh sağlıklarında iyileşme bildirdiğini, ancak diğerlerinin artan sosyal medya kullanımıyla bağlantılı olarak daha fazla sıkıntı yaşadığını ortaya koydu. Bu durum, sosyal medyanın hem bir destek aracı hem de ruh sağlığı sorunlarının tetikleyicisi olabileceğini gösteriyor. Michikyan ve arkadaşları (2023) ise, sosyal medyanın stresle başa çıkmak için nasıl kullanıldığına bağlı olarak bireyin duygusal iyilik halini artırabileceğini veya zayıflatabileceğini vurguluyor.

Hayatta hiçbir şey siyah beyaz değildir. Sosyal medyayı da şeytanlaştırmamıza gerek yok. Sosyal medyanın, ruh sağlığını iyileştirmek için bir araç olarak kullanılma potansiyeli de dikkate alınmalıdır. Santoso ve Musdalifah (2019), sosyal medyanın ruh sağlığı konusunda farkındalık yaratabileceğini, ancak davranış değişikliği yaratmadaki etkinliğinin sınırlı olduğunu belirtmiştir. Hamilton (2024) ise sosyal medyanın riskler yaratmasının yanı sıra, ruh sağlığını geliştirme ve önleyici çalışmalar için fırsatlar sunduğunu ifade etmektedir. Sosyal medyanın bu çift yönlü etkisi, platformların yararlarını artırırken risklerini azaltmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Tüm bu noktalar birlikte ele alındığında sosyal medya detoksu yapmanın kalıcı ve etkili bir çözüm getireceğini düşünmüyoruz. Elbette ruh sağlığımız için kendimizi sosyal medyadan uzaklaştırmak iyi bir çözüm olacaktır ancak beynimizin çalışma sistemini göz önünde bulundurursak bu detoksların uzun süreli olması zorlayıcı olabilir. Bu nedenle sosyal medya ile ilişkimizi düzenlemek daha faydalı olabilir. Peki neler yapabiliriz?

  • Sosyal medya uygulamalarında geçirdiğimiz süreleri kısıtlayan uygulamalardan yardım alabiliriz.

  • Instagram ve Tiktok gibi platformlarda bize iyi gelmeyen içerikleri anasayfamızda görmek istemediğimiz şeklinde geribildirimlerde bulunabiliriz.

  • Bize kötü hissettiren kişileri engelleyebiliriz, siber zorbalık yapan kişiler hakkında platforma şikayette bulunabiliriz.

  • Bize iyi gelen içerik üreticilerini takip ederek hem kendi ruh sağlığımızı hem de onların iyi içeriklerini destekleyebiliriz.

Beynimizin de bir algoritma gibi çalıştığını, siz kendinizi neye maruz bırakırsanız beyninizin de onu sizin önünüze daha fazla çıkaracağını unutmayın.

Psk. Ceren Koçar

Referanslar

Burke, T., Er, K., Dunsiger, S., Nr, N., Jv, P., Riese, A., … & Ml, R. (2021). U.s. adolescents’ mental health and covid-19-related changes in technology use, fall 2020.. https://doi.org/10.1101/2021.03.15.21253598

Escobar-Viera, C., Whitfield, D., Wessel, C., Shensa, A., Sidani, J., Ae, B., … & Primack, B. (2018). For better or for worse? a systematic review of the evidence on social media use and depression among lesbian, gay, and bisexual minorities. Jmir Mental Health, 5(3), e10496. https://doi.org/10.2196/10496

Hamilton, J. (2024). Leveraging digital media to promote youth mental health: flipping the script on social media-related risk. Current Treatment Options in Psychiatry, 11(2), 67-75. https://doi.org/10.1007/s40501-024-00315-y

Hou, Y., Xiong, D., Jiang, T., Song, L., & Wang, Q. (2019). Social media addiction: its impact, mediation, and intervention. Cyberpsychology Journal of Psychosocial Research on Cyberspace, 13(1). https://doi.org/10.5817/cp2019-1-4

Lee, M., Kaur, M., Shaker, V., Yee, A., Sham, R., & Siau, C. (2023). Cyberbullying, social media addiction and associations with depression, anxiety, and stress among medical students in malaysia. International Journal of Environmental Research and Public Health, 20(4), 3136. https://doi.org/10.3390/ijerph20043136

Michikyan, M., Regan, P., Castillo, L., Ham, L., Harkness, A., & Schwartz, S. (2023). Social connectedness and negative emotion modulation: social media use for coping among college students during the covid-19 pandemic. Emerging Adulthood, 11(4), 1039-1054. https://doi.org/10.1177/21676968231176109

Rustamov, E. (2023). Aggression mediates relationships between social media addiction and adolescents’ wellbeing. The Open Psychology Journal, 16(1). https://doi.org/10.2174/0118743501251575230925074655

Santoso, A. and Musdalifah, F. (2019). Mental health promotion through social media (study of government and non-profit organization’s twitter account in indonesia)., 264-270. https://doi.org/10.32698/gcs.01108

Winter, R. and Lavis, A. (2021). The impact of covid-19 on young people’s mental health in the uk: key insights from social media using online ethnography. International Journal of Environmental Research and Public Health, 19(1), 352. https://doi.org/10.3390/ijerph19010352

Yamini, P. and Pujar, L. (2022). Effect of social media addiction on mental health of emerging adults. ijee, 76-80. https://doi.org/10.48165/ijee.2022.58416

Yu, Y. (2024). The impact of different types of social media use on the mental health of uk adults: longitudinal observational study. Journal of Medical Internet Research, 26, e56950. https://doi.org/10.2196/56950 li, A. (2024). The effects of social media on mental health: a study of young adults in the united states. Communications in Humanities Research, 27(1), 171-176. https://doi.org/10.54254/2753-7064/27/20232070

Önceki
Önceki

Doğru Terapisti Bulma Rehberi